Osmanlıca Hakkında Merak Edilenler? Tarihi Gelişimi? Kaç Harften Oluşur?
OSMANLICA TARİHİ
Türkçe, tarih boyunca çok geniş bir alanda konuşma ve yazı dili olarak yaşamıştır. Bunun sonucu olarak da Kuzey Türkçesi (Kıpçakça), Doğu Türkçesi (Çağatayca) ve Batı Türkçesi (Oğuzca) gibi yazı dilleri ortaya çıkmıştır. Batı Türkçesi, Osmanlı Türkçesi ve Azerî Türkçesi diye iki kolda gelişmiştir. Osmanlıca, 24 Oğuz boyunun konuştuğu Oğuz şivesine dayanmaktadır.
OSMANLICA KENDİ ARASINDA SINIFLARA AYRILIR
Dönemlere göre sınıflandırma
1- Eski Osmanlıca (Eski Anadolu Türkçesi): 11.yy. 'dan, 15.yy. sonuna kadar,
2- Klasik Osmanlıca: 16.yy. 'dan, 19.yy. ın ikinci yarısına kadar,
3- Yeni Osmanlıca: 19.yy. 'ın ikinci yarısından 20.yy. 'a kadar.
20.yy.başlarında gelişen Türkçülük hareketi dilde Türkçülük fikrini doğurmuş ve Modern Türkiye Türkçesi dönemi başlamıştır. 1928 yılında yapılan Harf Devrimi ile Latin alfabesinin kullanılmaya başlaması ile Osmanlıca'nın kullanımı son bulmuştur.
Osmanlı Devleti'nin yıkılışının ardından kullanımdan kalkmışsa da, Türk Tarihi'nin son 1000 yılına yakın bir dönemi bu yazı ile yazılmış olduğu için bu yazı araştırmacılar, edebiyatçılar ve tarihçiler tarafından birinci derecede önemli ve bilinmesi zorunlu bir dildir.
ozlu.jpg
Osmanlı yönetici sınıfının ve eğitimli seçkinlerin kullandığı bir yazışma ve edebiyat dili olan Osmanlıca, günlük hayatta konuşulan bir dil olmamıştır. En belirgin özelliği, Türkçe cümle altyapısı üzerinde, İslam dünyasının klasik kültür dilleri olan Arapça ve Farsça'yı serbestçe kullanma imkânı tanımasıdır. Günlük dilden farklı ve karmaşık kuralları olan bu dili ustalıkla yazma becerisine inşa adı verilir. Bu beceri uzun bir eğitim süreci ile kazanılırdı.
Osmanlı yazı dili 15. yüzyıl ortalarında biçimlenmeye başladı ve 16. yüzyıl başlarında klasik biçimine kavuştu. 19. yüzyıl ortalarından itibaren gazeteciliğin ve Batı etkisindeki edebiyatın gelişmesiyle hızlı bir evrime uğrayan Osmanlıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra gerçekleştirilen Harf Devrimi (1928) ve Dil Devrimi (1932-) sonucunda yazı dili ve gramer olarak kullanımdan kalktı ancak, konuşma ve yayın alanındaki kullanımı Türk Dil Kurumu'nun yabancı kelimeleri türkçeleştirme uğraşları ve Batılılaşmanın ivme kazanması ile kullanıma giren yeni kelimeler sayesinde değişime uğrayarak devam etti ve bugün kullanmakta olduğumuz modern Türkçe'ye dönüştü.
OSAMANLICA'NIN KAYNAKLARI
Türkçe yazı diline Arapça ve Farsça sözcüklerin girişi İslamiyet'in kabulüyle başlar. Türkiye Türkçesi'nde 13. yüzyıla ait en eski metinlerde toplam kelime hazinesinin üçte biri ila yarısı Arapça ve Farsça alıntılardan oluşur. Ancak 15. yüzyıl ortalarına dek kullanılan yazı Türkçesi, günümüz konuşma dilinden yapıca çok uzak değildir. Dönemin şiir ve düzyazı örneklerinden birçoğu, konuşma Türkçesine yakın yapıdadır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda orta ve yüksek eğitim sistemi Fatih Sultan Mehmet döneminde (1451-1481) yapılanıp Yavuz Sultan Selim (1512-1520) döneminde olgunlaştı. Eğitim dili sadece Arapça idi. Dolayısıyla bu dili bilmek ve rahatça kullanabildiğini göstermek, eğitimli olmanın gereği sayılırdı. Seçkin bir azınlık, klasik edebiyat dili Farsça'yı da öğreniyordu. Klasik Arap ve Fars literatürünün kaynaklarını tanımak, bu iki dilin gramer ve söz varlığının nüanslarına hakim olmak, kültürlü bir Osmanlı'yı basit halktan ayırdeden özelliklerdi.
Klasik Osmanlı kültürünün önceliklerine ilginç bir örnek, dönemin en popüler Farsça sözlüğü olan Burhan-ı Katı Lugatidir. Farsça temel kelimeleri kısaca geçen bu sözlük, Farsça kelimelerinin en az bilinen anlamlarını, gün yüzü görmemiş nüanslarını, az duyulmuş şiirlerdeki özel kullanımlarını açıklamakla övünmekteydi.
Osmanlı Türkçesi veya Osmanlıca (=Lisân-ı Osmânî), Osmanlı Devleti döneminde (XIII-XX. yüzyıllar arası) kullanılan Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalmış Türk diline verilen addır. Alfabe olarak Arap alfabesi'nin Farsça ve Türkçe'ye uyarlanmış bir biçimi kullanılır.
OSMANLICA ALFABE
(Osmanlı Türkçesi: elifbâ), Batı Türkçesi adını verdiğimiz Oğuz Türkçesi; Osmanlıca, Azerî Ağzı ile birlikte olan müşterek devresini, hemen hemen 15. yüzyılın ortalarına kadar sürdürür. Ancak bu zamandan sonradır ki, Selçuklular devrinin sonunda yer alan ve Eski Anadolu Türkçesi adı ile andığımız her iki ağzın müşterek oldukları zaman görülen bazı ayrılıkların bir kısmı Osmanlı, bir kısmı da Azerî Türkçesi'nde umumîleşerek 16. yüzyıldan başlamak üzere iki ağzın kesin çizgilerle ayrılmasına sebep olur. Bunun yanında her iki şîvenin komşularından alınan kelimeleri, Arapça ve Farsça olanlar hariç, Azerî ve Osmanlı Türkçelerinde anlaşmada çıkacak, ikinci bir ayrılığı ortaya çıkarır.
Türkçe, tarih boyunca çok geniş bir alanda konuşma ve yazı dili olarak yaşamıştır. Bunun sonucu olarak da Kuzey Türkçesi (Kıpçakça), Doğu Türkçesi (Çağatayca) ve Batı Türkçesi (Oğuzca) gibi yazı dilleri ortaya çıkmıştır. Batı Türkçesi, Osmanlı Türkçesi ve Azerî Türkçesi diye iki kolda gelişmiştir. Osmanlıca, 24 Oğuz boyunun konuştuğu Oğuz şivesine dayanmaktadır.
OSMANLICA KENDİ ARASINDA SINIFLARA AYRILIR
Dönemlere göre sınıflandırma
1- Eski Osmanlıca (Eski Anadolu Türkçesi): 11.yy. 'dan, 15.yy. sonuna kadar,
2- Klasik Osmanlıca: 16.yy. 'dan, 19.yy. ın ikinci yarısına kadar,
3- Yeni Osmanlıca: 19.yy. 'ın ikinci yarısından 20.yy. 'a kadar.
20.yy.başlarında gelişen Türkçülük hareketi dilde Türkçülük fikrini doğurmuş ve Modern Türkiye Türkçesi dönemi başlamıştır. 1928 yılında yapılan Harf Devrimi ile Latin alfabesinin kullanılmaya başlaması ile Osmanlıca'nın kullanımı son bulmuştur.
Osmanlı Devleti'nin yıkılışının ardından kullanımdan kalkmışsa da, Türk Tarihi'nin son 1000 yılına yakın bir dönemi bu yazı ile yazılmış olduğu için bu yazı araştırmacılar, edebiyatçılar ve tarihçiler tarafından birinci derecede önemli ve bilinmesi zorunlu bir dildir.
ozlu.jpg
Osmanlı yönetici sınıfının ve eğitimli seçkinlerin kullandığı bir yazışma ve edebiyat dili olan Osmanlıca, günlük hayatta konuşulan bir dil olmamıştır. En belirgin özelliği, Türkçe cümle altyapısı üzerinde, İslam dünyasının klasik kültür dilleri olan Arapça ve Farsça'yı serbestçe kullanma imkânı tanımasıdır. Günlük dilden farklı ve karmaşık kuralları olan bu dili ustalıkla yazma becerisine inşa adı verilir. Bu beceri uzun bir eğitim süreci ile kazanılırdı.
Osmanlı yazı dili 15. yüzyıl ortalarında biçimlenmeye başladı ve 16. yüzyıl başlarında klasik biçimine kavuştu. 19. yüzyıl ortalarından itibaren gazeteciliğin ve Batı etkisindeki edebiyatın gelişmesiyle hızlı bir evrime uğrayan Osmanlıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra gerçekleştirilen Harf Devrimi (1928) ve Dil Devrimi (1932-) sonucunda yazı dili ve gramer olarak kullanımdan kalktı ancak, konuşma ve yayın alanındaki kullanımı Türk Dil Kurumu'nun yabancı kelimeleri türkçeleştirme uğraşları ve Batılılaşmanın ivme kazanması ile kullanıma giren yeni kelimeler sayesinde değişime uğrayarak devam etti ve bugün kullanmakta olduğumuz modern Türkçe'ye dönüştü.
OSAMANLICA'NIN KAYNAKLARI
Türkçe yazı diline Arapça ve Farsça sözcüklerin girişi İslamiyet'in kabulüyle başlar. Türkiye Türkçesi'nde 13. yüzyıla ait en eski metinlerde toplam kelime hazinesinin üçte biri ila yarısı Arapça ve Farsça alıntılardan oluşur. Ancak 15. yüzyıl ortalarına dek kullanılan yazı Türkçesi, günümüz konuşma dilinden yapıca çok uzak değildir. Dönemin şiir ve düzyazı örneklerinden birçoğu, konuşma Türkçesine yakın yapıdadır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda orta ve yüksek eğitim sistemi Fatih Sultan Mehmet döneminde (1451-1481) yapılanıp Yavuz Sultan Selim (1512-1520) döneminde olgunlaştı. Eğitim dili sadece Arapça idi. Dolayısıyla bu dili bilmek ve rahatça kullanabildiğini göstermek, eğitimli olmanın gereği sayılırdı. Seçkin bir azınlık, klasik edebiyat dili Farsça'yı da öğreniyordu. Klasik Arap ve Fars literatürünün kaynaklarını tanımak, bu iki dilin gramer ve söz varlığının nüanslarına hakim olmak, kültürlü bir Osmanlı'yı basit halktan ayırdeden özelliklerdi.
Klasik Osmanlı kültürünün önceliklerine ilginç bir örnek, dönemin en popüler Farsça sözlüğü olan Burhan-ı Katı Lugatidir. Farsça temel kelimeleri kısaca geçen bu sözlük, Farsça kelimelerinin en az bilinen anlamlarını, gün yüzü görmemiş nüanslarını, az duyulmuş şiirlerdeki özel kullanımlarını açıklamakla övünmekteydi.
Osmanlı Türkçesi veya Osmanlıca (=Lisân-ı Osmânî), Osmanlı Devleti döneminde (XIII-XX. yüzyıllar arası) kullanılan Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalmış Türk diline verilen addır. Alfabe olarak Arap alfabesi'nin Farsça ve Türkçe'ye uyarlanmış bir biçimi kullanılır.
OSMANLICA ALFABE
(Osmanlı Türkçesi: elifbâ), Batı Türkçesi adını verdiğimiz Oğuz Türkçesi; Osmanlıca, Azerî Ağzı ile birlikte olan müşterek devresini, hemen hemen 15. yüzyılın ortalarına kadar sürdürür. Ancak bu zamandan sonradır ki, Selçuklular devrinin sonunda yer alan ve Eski Anadolu Türkçesi adı ile andığımız her iki ağzın müşterek oldukları zaman görülen bazı ayrılıkların bir kısmı Osmanlı, bir kısmı da Azerî Türkçesi'nde umumîleşerek 16. yüzyıldan başlamak üzere iki ağzın kesin çizgilerle ayrılmasına sebep olur. Bunun yanında her iki şîvenin komşularından alınan kelimeleri, Arapça ve Farsça olanlar hariç, Azerî ve Osmanlı Türkçelerinde anlaşmada çıkacak, ikinci bir ayrılığı ortaya çıkarır.
Osmanlıca Üzerine Haberler
- Ak Partili 36 vekil Osmanlıca kursunda
- Bakan Nabi Avcı'dan Osmanlıca açıklaması
- Cafcaf’tan Osmanlıca kapak
- Elmalılı Tefsiri Osmanlıca Basıldı…
- İnternet üzerinden Osmanlıca dersi verilecek
- Osmanlı Türkçesi Geçmişle Bağlantıyı Sağlayacak
- Osmanlıca Bilen Manifaturacıdan Üniversitelilere Destek
- OSMANLICA BUGÜNKÜ TÜRKÇE
- Osmanlıca Çıkışı Arşivi Kurtarmıyor
- Osmanlıca dergiden 1926 yılında Mars'la ilgili inanılmaz haber
- Osmanlıca dersi hakkında uzmanlar ne diyor?
- Osmanlıca Dersi Liselerde Zorunlu Oldu
- Osmanlıca dersini kim verecek?
- Osmanlıca eserler için yeni yazılım geliştirildi
- Osmanlıca hakkında bilmeniz gerekenler
- Osmanlıca Hakkında Merak Edilenler? Tarihi Gelişimi? Kaç Harften Oluşur?
- Osmanlıca kitaplar artık dijital
- Osmanlıca metinler işlenebilir hale geliyor
- Osmanlıca metinleri çeviren OCR geliştirildi! Dünyada bir ilk!
- Osmanlıca öğrenim 'Hayrat'ı!
- Osmanlıca Öğrenmenin Ehemmiyeti
- Osmanlıca öğretmeye sanat tarihçileri de talip
- Osmanlıca Tartışmaları Android'e Sıçradı
- Osmanlıca tartışmaları Murat Bardakçı'yı fena kızdırdı
- Osmanlıca üzerine hazırlanan ilk dergi, yayın hayatına başladı
- Osmanlıca Yazıt Yok Olmak Üzere
- Tarih araştırmacıları Osmanlıca öğreniyor
- Türkiye'nin ilk Osmanlıca haber sitesi yayına başladı