Osmanlı Türkçesi

Osmanlı Türkçesi Osmanlı Türkçesi ile alakalı bilgiler haberler ve Osmanlıca

OSMANLICA ÜZERİNE

Başbakanlık Osmanlı Arşivi Yayın Koordinatörlüğünde bulunan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi araştırma görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İzgöer ile Osmanlıca üzerine konuştuk.



Son günlerde devam etmekte olan Osmanlıcanın liselerde ders olarak okutulması tartışması var? Sizce Osmanlıcayı öğrenmek neden önemlidir?



Son günlerde Osmanlıca çerçevesinde yapılan tartışmalar aslında yeni değil. Son 10-15 yıldır genç nesillerimiz dedelerinden kalan mirasa sahip çıkmak istiyor. Onlardan miras kalan bazı eserleri, kitapları, yayın organlarını okumak ve anlamak istiyor. Çünkü 600 yıllık bir devletin bıraktığı miras ve bakiye gerçekten müthiştir. Bu bakiyenin içerisinde sadece Osmanlıya ait evrak değil bununla birlikte Osmanlının kurumlarına ve kuruluşlarına ait dokümanlar da bulunmaktadır. Ayrıca mezartaşları, kitabeler, mühürler de var.

Osmanlıca'ya Farsîlerin (İranlılar) ve Türklerin Eklediği Harfler

Eski Türk alfabesi 28 harflik Arap harflerine dayanmaktadır. Bu alfabeye Farsîler (İranlılar) pe (ﭖ) , çe (ﭺ) ve j (ﮊ) harflerini eklemişlerdir. Türkçeye özel olan nazal n (ﯓ - kâf-ı nûni) , kâf-ı fârisi (ﮒ) ise Türkler tarafından eklenmiştir.

Osmanlıca ve Osmanlıca eğitim üzerine

Son zamanlarda baya bir popüler oldu bu konu, devlet erkanından berberdeki Ali amcaya kadar herkes Osmanlıca eğitim aşağı, Osmanlıca eğitim yukarı konuşup duruyor. Savunanların ve karşı çıkanların bazılarının işin özünü kavradıklarından, daha doğrusu samimi olduklarından şüphe etmek için haklı nedenlerim var.

Her şeyden önce “Osmanlıca” değil esasen “Türkçe“‘dir. Dilbilimci veya tarihçi değilim ancak Osmanlıca diye tabir edilen şeyin Türkçe, Arapça, Farsça ve –son zamanlarda– batıda konuşulan bazı dillerden kelimeler içeren bir karma olduğunu biliyorum. Buna dayanarak bugün konuştuğumuz dile de pek tabi Osmanlıca diyebiliriz. Bundan 100 – 150 yıl öncesi ile bugünün tek farkı artık kelime dağarcığımızın çok daha dar olması ve Arap alfabesi yerine Latin alfabesini kullanıyor olmamız.

Peki o zaman sorun ne? Tüm bu insanların Osmanlıca veya Osmanlıca eğitim ile alıp veremediği ne?

Osmanlı Türkçesi

Osmanlı Türkçesi ile alakalı bilgiler haberler ve Osmanlıca

10 Soruda Osmanlıca Tartışması

Geçtiğimiz hafta Antalya'da düzenlenen Milli Eğitim Şurası'nda Osmanlıcanın tüm liselerde zorunlu hale getirilmesi önerisiyle başlayan tartışma giderek sertleşerek sürüyor.

Öneriye destek verenler "Neden Osmanlıca?" sorusuna "Ecdadımızla bağımız koptu. Dedemizin mezar taşını bile okuyamıyoruz" yanıtını veriyor.

Osmanlıca kurslarında ise "15 dakikada öğretiriz" sloganına çok sık rastlanıyor.

15 yıldır Osmanlıca öğreten sahaf Ethem Coşkun da, "geçmişten kopulduğu" görüşünde. Ancak Osmanlıca öğrenmenin mezar taşına indirgenmesini, "Halkın iyi niyetini, siyasi amaçlar için kullanmak" olarak nitelendiriyor.

BBC Türkçe Ethem Coşkun'a, "Osmanlıca" tartışması ile ilgili olarak en fazla merak edilen soruları sordu.

Osmanlıca 15 dakikada öğrenilebilir mi?

Eğitim Şûrası ve Osmanlıca Tartışmaları

Dil bir üst yapı kurumu değildir. Siyasi ya da toplumsal devrimlerde devlet biçimleri, mülkiyet ilişkileri, yasalar, anayasa vb. değişebilir ama dil değişmez. Ruslar Büyük Ekim Devrimi’nden önce de, sonra da Rusça konuşuyorlardı. Ama bir dil zamanla veya toplumsal koşulların değişmesiyle süreç içerisinde hızlı ya da yavaş bir biçimde değişikliğe uğrayabilir, anlatım olanakları, sözcük sayısı gelişebilir, anlam kaymaları olabileceği gibi, bazı sözcükler de kullanımdan kalkabilir vb. Anlaşılacağı gibi bunları yazma nedenimiz yukarıdaki belirlemelere uymayan Osmanlıca ve onun üzerine yapılan tartışmalar ve yorumlardır.

Osmanlı Türkçesinde Türkçe Kökenli Kelimeler İçin Sesli Harflerin Sözcük Başında, Ortasında ve Sonunda Kullanış Kuralları

Osmanlı Türkçesinde Türkçe kökenli kelimeler için sesli harflerin başta, ortada , sonda yazılıp yazılmama durumu seslere göre aşağıdaki gibi gösterilebilir :




Geçmişten Bugüne Osmanlıca Tartışmaları!

Geçtiğimiz hafta Osmanlıca`nın liselerde seçmeli ders müfredatına alınması kararlaştırılınca konuyla ilgili tartışmalar alevlendi. Durumu memnuniyetle karşılayanlar gibi durumdan hiç hoşnut olmayanlar da var. İleride zorunlu hale getirilebileceği ihtimali bir kenarda dursun; Osmanlıca şöyle ya da böyle lise ders müfredatına girmiştir. Böylece 1928’den sonra sosyal hayatın dışına itilen Osmanlıca yaklaşık doksan yıl aradan sonra tekrar sosyal hayatın içinde olacak. Bunun kazanımı veya kaybını ise zaman gösterecek.

Eğitim müfredatıyla gündeme gelen Osmanlıca`nın sosyal hayatta edindiği yer kadar kültür ve edebiyat dünyasında da edindiği bir yer var. Şahsen Osmanlıca`yı önemli kılan sahanın kültür ve edebiyat olduğu kanaatindeyim. Zaten yıllardır Osmanlıca`yı tartışma konusu yapan en önemli unsur bu idi. Tabii siyasî tartışmalara malzeme olmaktan da kurtulamadı. Özellikle 70’li yılların entelektüel tartışmalarında Osmanlıca`nın ciddi bir yer edindiği görülüyor.

Osmanlıca ve Türkçe Tartışmaları

Bugünkü yazımda; “son günlerde sıkça dile getirilen Osmanlıca hakkında, yaptığım araştırmalara dayanan önemli bazı bilgileri paylaşacağım.” Eski Anadolu Türkçesi, Türk dilinin nasıl ve ne zaman teşekkül ettiği hala

tartışmalı olan dönemlerinden biridir.
Bazı araştırıcılara göre Anadolu‘ya gelen Oğuzların 13. yüzyıldan önce yazı dilleri yoktur ve onlar 11. ve 12. yüzyıllarda Türkçeyi sadece sözlü edebî geleneklerinde devam ettirmişlerdir.
Yazı dilleri Arapça ve Farsçadır. Şartların olgunlaşmasıyla 13. yüzyıldan itibaren Oğuzcaya dayalı yeni bir yazı dili meydana gelmiş ve bu dille eserler yazılmaya başlanmıştır.
Bazı araştırıcılar ise telif tarihleri ve yerleri bilinmeyen ve karışık dilli tabir edilen birtakım eserlerden hareketle, Oğuzların 12. yüzyıl ortalarına kadar Karahanlı yazı diline bağlı, ancak kendi lehçe özelliklerinin ağır bastığı bir yazı dillerinin olduğu ve 13. yüzyıldan itibaren bu yazı dilinin tamamen Oğuzcalaştığı görüşündedir.

'Osmanlıca kalp krizi geçirmiş gibi'

Uzun yıllardır Osmanlıca öğreten yazar Dursun Gürlek’e göre, Osmanlıca hâlâ hayatta olan bir dil. Öğrenmesi değil, nitelikli bir biçimde öğretilmesi mesele. Gürlek Al Jazeera’nın Osmanlıca nasıl bir dil, nasıl öğrenilir ve öğretilir gibi sorularını yanıtladı.

11 Ara 2014 Güncelleme 10:33 TSİ | Konular Eğitim, Türkiye
Paylaş
Dursun Gürlek [Fotoğraf: Kemal Soğukdere/Al Jazeera Türk]
Ayşe Karabat

Twitter

Yazar Dursun Gürlek’e göre, Osmanlıca övünülmesi gereken bir dil. Şu anda günlük 200-250 kelime ile konuştuğumuzu hatırlatan Gürlek, Osmanlı Türkçesi bilseydik 3000 kelime ile konuşacağımızı böylece, okurken ve yazarken daha zengin hissedeceğimizi söyledi.

Bütün Türkçe yazılar osmanlıcaya aktarılabilir mi?

Herşeyden önce osmanlıca ile türkçe birbirinden farklı iki dil değildir. Osmanlıca diye kast edilen türkçenin osmanlı harfleri ile yazılmasıdır. Bugün Türkçe diye dile getirdiğimiz şey ise Türkçenin latin harfleri ile yazılmasından ibarettir.

O yüzden bugün 1928 den bugüne üretilmiş bütün latin harfleri ile yazılmış kitap yazı içerik veriler osmanlı harflerine aktarılabilir mi? bu mümkün mü?

1928 yılında bin yıllık osmanlı arşivini latine çevirmek imkansızdı. Böyle bir bütçe ve alt yapı zaten yoktu. Herşey sıfırdan başlamıştı. Ve o günden yüzyıl sonrası asla hayal bile edilemezdi. Şu an açtığımız bu başlık bile o gün için imkansızdı.

Fakat bugüne gelindiğinde köprünün altından çok sular aktı. Bilgisayar teknoloji dünyaya sardı. Artık türkçe bütün bilgiler digital ortamda. Bütün kitaplar yazılar herşey bilgisayarda yazılıyor. Son 25-30 senenin tüm verileri digital ortamda.

Türkçe Kökenli Kelimelerde Yazılışıyla Okunuşu Farklı Olan Kelimeler

Osmanlı Türkçesinde Türkçe kökenli kelimelerde , özellikle eski kelimeler için, yazılışları ile okunuşları farklıdır. Bazı okunuş farklı olan sesler aşağıdaki gibidir :

Kâf-i Farisi (ﮒ ) olarak yazılır ancak Y veya V olarak okunur. (Bazı kitaplarda bu kullanım için ayrı bir harf olarak düşünülür ve bu harf için Kâf-i Yâyi veya Kâf-i Vâvi adı kullanılır). Örneğin بگ ifadesi Beg(ğ) şeklinde yazılmasına rağmen Bey şeklinde okunur. Örneğin گوگده ifadesi Gög(ğ)de şeklinde yazılmasına rağmen gövde şeklinde okunur
Bazı kelimelerde yazılan Kef ( ك ) okunmaz. Örneğin ىگرمى ifadesi Yig(ğ)irmi şeklinde yazılır ancak Yirmi olarak okunur
Bazı kelimelerde Ye ( ي ) harfi İ veya I şeklinde değil E şeklinde okunurlar. Örneğin ديمك ifadesi Dimek şeklinde yazılmasına rağmen Demek olarak okunur.

Osmanlı Alfabesi

Tanım: Arap alfabesine (daha doğrusu Arap kökenli Fars alfabesine) dayanan ve Osmanlı dönemi boyunca kullanılan alfabe.




(elif), ﺀ (hemze), ب (be), ﭖ (pe), ت (te), ث (se-peltek s'ye benzer), ج (cīm), ﭺ (çim) , ح (ha), خ (hı),د (dal) , ذ (zel-peltek z'ye yakın) , ر (ra) , ز (ze) , ﮊ (je), س (sin), ش (şin), ص (sad), ض (dad), ط (ṭā-tı), ظ (ẓa-zı), ع (ayn), غ (ğayn), ف (fe), ق (kaf), ك (kef-i arabi), ﮒ (gef veya kef-i farisi) , ﯓ (kâf-i türki veya sağır kef veya nazal N), ل (lam), م (mim), ن (nun), و (vav), ﻩـ (he), ي (ye) harflerinden oluşmaktadır.